Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayelerinde, Hatay Valiliği koordinasyon ve desteği ile Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen Uluslararası Kültür Turizm ve Medya Kurultayı 09-10 Şubat 2019 tarihlerinde Hatay’da gerçekleştirildi.
Kurultaya, AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Hatay Valisi Sayın Rahmi Doğan Hatay Milletvekilleri Hüseyin Yayman, Hacı Bayram Türkoğlu, Abdülkadir Özel, Hüseyin Şanverdi, Sabahat Özgürsoy Çelik, MKÜ rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, HESOB Başkanı Abdülkadir Teksöz, Hatay Turizm Derneği Başkanı Sabahattin Nacioğlu, Kurum İl Müdürleri, medya ve basın dünyasının yakından tanıdığı çok sayıda gazeteci, köşe yazarı, basın mensubu, protokol mensupları, belediye başkanları, Türkiye’nin değişik illerinden gelen yerel yayın kuruluşu temsilcisi ve akademisyen katıldı.
09 Şubat 2019 Cumartesi günü Anemon Otel’de gerçekleştirilen ‘Uluslararası Kültür Turizm ve Medya Kurultayı, Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan’ın açış konuşması ile başladı. Konuşmasında AYD Başkanı Burhan “Kadim medeniyetin barış ve kardeşliğin şehri Hatay’a hoş geldiniz. Biz AYD olarak Prof Dr. Numan Kurtulmuş hocamızın desteğiyle her sene ayrı bir şehirde bu etkinliğimizi yapıyoruz. Bu sene de Hatay’dayız. Hatay kültürlerin, dinlerin merkezi, kardeşlik kenti. Özellikle Suriyeli misafirleri bağrına basarak bir kardeşlik örneği gösterdi. Biz de Hatay’ımızı ulusal ve uluslararası medyadaki dostlarımız vasıtasıyla tanıtmak istiyoruz. Bu vesileyle Kurultayımıza teşriflerinden dolayı Başta Sayın Kurtulmuş’a desteklerinden ve ev sahipliğinden ötürü Hatay Valimiz Sayın Rahmi Doğan’a ve katılım göstererek bizleri kırmayan değerli gazeteci arkadaşlarımıza teşekkür ederiz’ dedi.
Kurultay’da kısa bir değerlendirme yapan Hatay Valisi Sayın Rahmi Doğan ‘Uluslararası Kültür Turizm ve Medya Kurultayı’nın ilimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olması dileğiyle hepinize hoş geldiniz. Hatay, son dönemde ulusal ve uluslararası medyada Suriye krizi ile göçmenlerle ve sınır ötesi operasyonlarla anılan bir şehir oldu. Bugün burada yapılacak olan Kültür, Turizm ve Medya Kurultayıyla yapılacak olan çalışmaların, tartışmaların, fikir ve önerilerin ilimiz yöneticilerine için yol gösterici olacaktır. Hatay medeniyetler şehri, farklı kültürlerin buluştuğu, insanların bir arada kardeşçe yaşama kültürünü en zirvede yaşayan bir şehir. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. İnanç turizmiyle her dinden insanın kendisinden bir şeyler bulabileceği bir lokasyon. Türkiye’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Hatay, çok eski bir tarihsel arka plana ve çok zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Anadolu’daki ilk cami olan “Habib-i Neccar Camisi”yle, Beyazıt-ı Bestami Hazretleriyle, İlk mağara Kilise ve Hristiyanların Hac Mekânı olan St. Pierre Kilisesiyle, inanç turizminin önemli destinasyonlarından biridir. Ama ne yazık ki Hatay’da turizmde bugüne kadar yöneticiler olarak ciddi çalışmalar yapmamışız, bu konuda eksikliklerimiz var. Deniziyle, yaylasıyla, termal tesisleriyle, tıbbi aromatik bitkileriyle ve Dünya’da sadece kendi topraklarından çıkan eserleriyle oluşturulan Türkiye’nin en büyük arkeoloji müzesi ile çok ciddi anlamda değerler taşıyan bir kent. Hatay Arkeoloji Müzesi, dünyanın en büyük mozaik sergileme alanına sahiptir. Hatay zengin mutfağıyla da Ekim 2017’de UNESCO tarafından gastronomi şehri ilan edilmiştir. Ne var ki bu çok çeşitli ve yüksek turizm potansiyelini bir türlü açığa çıkaramamış, ilimiz turizmde istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Bizler Hatay’ı, tüm zenginlikleriyle tanıtma gayreti içerisindeyiz. Bugün burada bizim bu gayretimize destek olmak için misafirimiz olan başta Prof. Dr. Sayın Numan Kurtulmuş, milletvekilimiz Sayın Hüseyin Yayman olmak üzere, Türk basınının en seçkin gazetecilerinden oluşan konuşmacılara sağlayacakları katkı için şimdiden çok teşekkür ediyorum. Yine Uluslararası Kültür Turizm ve Medya Kurultayı’nın gerçekleştirilmesinde başta Anadolu Yayıncıları Derneği Başkanı Sayın Sinan Burhan olmak üzere emeği geçen herkese ve bütün katılımcılara teşekkür ediyorum. Kurultayın ilimize, ülkemize hayırlı ve faydalı olmasını diliyor, hepinize tekrar hoş geldiniz diyor ve saygılar sunuyorum.’ dedi
Hatay Kültür Turizm ve Medya Kurultayı açılış bölümünde bir konuşma yapan AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ise Hatay’ın Anadolu'nun kilit taşı olan önemli bir şehir olduğunu belirterek sözlerine başladı.
‘Bugün burada Anadolu Yayıncılar Derneği ile birlikte her sene yaptığımız bu toplantılara katılan birisi olarak yapılan işin fevkalade değerli ve önemli olduğunu belirtmek isterim. Türkiye’nin bütün kritik virajlarında Anadolu’da ki medyanın halkın sesi olmaya, demokrasinin sahibi olmaya, Türkiye’de milli iradeyi korumaya ne kadar güçlü bir şekilde destek verdiğini yakından müşahade etmiş olan birisiyim. Hatay jeopolitik olarak fevkalade önemlidir. Tarih boyunca da böyle olmuştur. Hatay farklı etnik kökenden, mezhepten ve kültürden insanların tarih boyunca geçtiği bir güzergahın merkezidir. Bu anlamda da birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Hatay İslam’ın büyük eserlerinin olduğu, Hristiyan inancının da ayak izlerinin bulunduğu önemli bir ilimizdir. Habibi Neccar’ın koşarak, nefes nefese gelerek insanları Hakk’a çağırışının hala kulaklarda çınladığı bir kenttir. Ben bu şehre her geldiğimde sanki Habib-i Neccar karşımıza çıkacakmış gibi hissederim. Hakka çağıran o sese asırlardır itaat etmiş ve o sese kulak vermiş insanların kentidir Hatay. Aynı şekilde Beyazid-i Bestami Hazretlerinin, Samandağ’da ki Hızır Aleyhisselam’ın makamıdır. Ayrıca St.Pierre Kilisesi ile birlikte Hristiyan kültürünün bugünde canlı bir şekilde yaşadığı bir yerdir. Dolayısıyla önemli bir şehirdir. Bu şehrin kültürel değerlerinin özellikle kültür turizmi bakımından diğer illerimizden öne çıkan bir özelliği olduğunu ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığımız Hatay’ın bu önemli değerlerini öne çıkarmak için önemli yatırımlar yapmaktadır. Bunlardan birisi de arkeoloji müzesidir. Ayrıca Uzun Çarşı’nın restorasyonu Hatay’a değer katacak bir çalışmadır. Bu çerçevede bu Kurultayın Hatay’a ve Hatay’ı yöneten başta Sayın Valimiz, milletvekilleri, belediye başkanları ve diğer yöneticilerine bir fırsat olmasını temenni ediyorum.” dedi
-Hatay demek bereket demektir-
Hatay demek bereket demektir. Bunu da Amik Ovasıyla gördüm. Dünya’nın en önemli tarım havzalarından birisidir. Her yerinden bereket fışkıran bir kent. Hatay son yıllarda bütün bu değerlerinin dışında çok büyük bir insanlık dersi de vermiş olan bir kenttir. Hataylılar yaklaşık 8 senedir Suriye’den gelen komşularına kucak açtı onların ellerinden tuttu destek oldu. İnşallah Suriye'deki meseleler normale döner ve burada bulunan Suriyeli kardeşlerimiz kendi evlerine geri dönerler. Sulh ve selamet içerisinde huzur içerisinde kendi ülkelerinde yaşama imkanı bulurlar. Buna rağmen Hatay halkı büyük bir önemle bu meseleyi sahiplendi. Bunun büyük bir mali külfeti olduğunu biliyoruz. Hatay’ın Kilis’in Gaziantep’in yaşadığı bu yoğun göç baskısı kolay yaşanacak bir şey değildir. Bu ancak Hatay’da yaşamış Habib-i Neccar ruhuyla, Bestami Hazretlerinin ruhuyla, Hızır Aleyhisselam’ın ruhuyla, maneviyatıyla olacak bir şeydir. Bundan dolayı Hatay’ı ve Hataylıları tebrik ediyoruz. Bu Hatay’ın tarihine altın harflerle yazılacak olan önemli bir tarihi bikrimdir.
“Ortadoğu coğrafyası gerçekten çok zor günlerden geçiyor. Ortadoğu halklarına hayatını zehir ediyorlar. Diyebiliriz ki yüzyıllardan beri yaşanan önemli kırılma noktalarından birisindeyiz. Buradan Ortadoğu’da oynanan oyunlar için şunu ifade etmek isterim. Biz Ortadoğu’da oynanan oyunda büyük resmi görüyoruz. Büyük resim sadece ifade edilen yerlerde ortaya çıkan problemler değil, bir asır evvel yarım bırakılan 2. Sykes-Picot’un emperyal projenin tamamlanmasıdır. Bu projeyi bozacak olan irade de Hatay’ın ruhunda var olan dinamikler ve Türkiye’nin sahip olduğu iradedir. Hangi uluslararası sözleşmeyi yaparsanız yapın, hangi tarafları bir araya getirseniz getirin, eğer insanların zihinlerindeki ve gönlerindeki esas restorasyonu yapamazsanız sonuç almanız mümkün değildir. Mühim olan mesele birlikte, beraber yaşama kültürünü yeniden diriltmektir. İşte tam manasıyla Hatay’ın vereceği derste buradadır. Anadolu topraklarında ki büyük medeniyetimizin yüz yıllar süren birikimimizin özeti de budur. Değerli kardeşlerim maalesef bugün bırakın etnik ve ırk bakımından farklılaşmayı ve savaşmayı bırakın mezhep ve meşrep bakımından farklılaşmaları, Ortadoğu öyle bir hale getirilmiştir ki aynı aşiretin içerisinde aynı ırktan insanların birbirine mezhebi ve meşrebi bakımından farklılaştığı ve düşman hale getirildiği bir hal almıştır. Kerkük’te Türkmenler, Suniler, Şiiler diye ayrılmış. Araplar Sünniler ve Şiiler diye ayrılmış. Kürklerin arasında gruplar düşman haline getirilmiş. Zaten Türkleri, Kürtler, Arapları, Türkmenleri hepsini birbirine düşman halle getirmeye çalışıyorlar. Mezheplerindeki farklılıkları insanların kaderlerindeki değişmeyecek bir çatlağa dönüştürmeye çalışıyorlar. Bütün bunların hepsini çözecek olan şey şu ülke ya da bu ülkenin anlaşması, şu ya da bu terör örgütünün vekalet savaşının maşasının kırılıp kenara atılması değildir. Tahrip olan zihinlerin yeniden onarılmasıdır. Bu bölgedeki mezhepleri farklı insanların bir arada yaşama kültürünü yeniden kazanması lazım. Bence Suriye de ortaya çıkartılan bu kirli savaşın büyük güçlerin kanlı satranç oyunun en önemli zararı insanların zihin ve gönül dünyalarında birlikte yaşama konusundaki ortaya çıkan tahditler ve derin fay hatlarıdır. Şimdi işte tam da Anadolu topraklarında ki bizim büyük medeniyetimizin özeti olan Hatay’da ki birikimimiz tam da bu noktada cevap vermektedir ve bundan istifade etmemiz lazım.
Bu topraklarda bizim en önemli özelliğimiz çoğulculuktur. Herkes farklı bir fikirde olabilir, farklı yaşam tarzlarına sahip olabilir farklı inançlara sahip olabilir, farklı etnik kökenlerden bir arada olabilirler ama bu toprakların bize verdiği tecrübe çoğulculuk içerisinde hareket edebilmektir. Yani bu insanların çoğulculuk içinde kendi kendilerine yönetebilme özelliği vardır ve bu toprakların en önemli kazanımlarından biri de budur. Ayrıca bir başka önemli şey çeşitliliktir. Düğünlerimizdeki farklılık, yemeklerimizdeki farklılık, yaslarımızdaki farklılık vs gibi. İşte bunun en güzel örneği Hatay’dır. Hatay’da bu çeşitlilik içerisinde çoğulculukla birbiri içerisinde olmak olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu çeşitlilik bir karmaşayı değil, tam manasıyla bir kültürel zenginliği ortaya çıkarmıştır. Yani şarkılarından, türkülerine kadar kıyafetlerinden, mutfağına kadar ortaya çıkan bu farklılıklar içerisindeki ahenk aslında bizim büyük medeniyetimizin günlük hayata yansımasıdır.
Modern dünyada bu kadar çok kavganın gürültünün olduğu yerlerde tahammül olarak özetleniyor. Bizim yaptığımız tahammül etmek değildir. Komşusunda gördüğü farklılığa saygı duymaktır. Çünkü saygı duymayanın bir arada yaşaması mümkün değildir. Bizim aslımız esasımız insana saygıdır. Hz. Ali Efendimiz Malik’i Vali atarken verdiği tavsiyeyi her yerde dile getiriyorum. Diyor ki ‘Ey Malik gideceksin insanları yöneteceksin. Bil ki insanlar iki sınıftır. Ya yaratılışta eşittir, ya da “hazreti insan”dır. Dili diyaneti ne olursa olsun Allah ve peygamberi biliyorsa o da senin dinde kardeşindir.’ Böylece bu iki cümleyle bütün farklılıkları birarada tutabilme ve bütün farklılıkları insani bir paydada buluşturabilmeyi bizlere tavsiye ediyor.
Dolayısıyla bizim Anadolu toprakları içerisinde yaşadığımız kültür bizimle aynı olmayı diğer kültürlerdeki insanları bir bütünün parçası olarak görmeyi ve ona tahammül etmeyi değil ona saygı duymayı öğretiyor. Bu saygı bugün insanlığın kaybettiği en önemli değerlerden bir tanesidir. İnsanlar kanun zoruyla itaat edebilirler ama insanları bir arada tutan saygı ise hiçbir şekilde zorunlu olarak ortaya konulan bir şey değildir. Dolayısıyla bütün bunların hepsinin birikimine sahip olan Hatay insanlığa nasıl mültecilere s ev sahipliği yaparak ders vermiş ve birlikte barış içerisinde yaşama kültürünü ortaya koyarak bütün insanlığa ders verecek birikime sahiptir. ‘dedi
Açılış konuşmalarının ardından, birinci oturumda İnternet Haber Yayın Koordinatörü Hadi Özışık moderatörlüğünde “ Bir Kardeşlik Modeli Olarak Hatay” başlığında Akşam Gazetesi köşe yazarı Emin Pazarcı, Karar Gazetesi köşe yazarı Yusuf Ziya Cömert, Kanal 7 İskele Sancak Programı sunucusu Mehmet Acet ve Kanal 24’ten Melih Yiğitel tebliğlerini paylaştı.
İkinci oturumda araştırmacı-yazar Mustafa Şen moderatörlüğünde “ Küresel Barış ve Hatay” başlığında Ülke Tv Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Milat Gazetesi’nden Serdar Arseven, Daily Sabah yazarı Nur Özkan, Rus-Tur Derneğinden İvan Staradupsev tebliğlerini izleyicilerle paylaştı.
Üçüncü ve son oturumda ise Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman moderatörlüğünde “ Medyanın Turizm Katkısı Ve Hatay” başlığında ise Habertürk Gazetesinden Sevilay Yılman, Sözcü Gazetesinden Deniz Zeyrek, Akit Gazetesinden Hacı Yakışıklı ve Habertürk Kanalından Bülent Aydemir tebliğlerini paylaştı.
Kurultay çalışmaları sonrasında Habib-i Neccar Camiini ziyaret eden Sayın Kurtulmuş ve beraberindeki heyet çıkışta uzun çarşı esnafıyla selamlaştı ve daha sonra Hatay’ın eşsiz lezzetlerinden oluşan öğle yemeği ve künefe ikram edildi.
Günün son programı olarak Sayın Kurtulmuş ve beraberindeki gazeteci-yazar heyeti ile Hatay üzerine soru-cevap şeklinde sıcak bir sohbet gerçekleştirdi.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.