Hatay Valisi Ercan Topaca, bir dizi temasta bulunmak üzere ilimize teşrif eden AB Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Volkan Bozkır onuruna akşam yemeği düzenledi.
28 Nisan 2016 Perşembe akşamı saat 19.30’da gerçekleşen programa 121. Jandarma Er Eğitim Alay ve Garnizon Komutanı J. Kur. Alb. Erdem Özcan, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, vali yardımcıları, ilçe kaymakamları, İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, İl Jandarma Komutanı J. Kd.Alb. Turgay Aras, İl Emniyet Müdürü Ali Doğan Uludağ, belediye başkanları, kurum müdürleri, dini kanaat önderleri ile sivil toplum temsilcileri katıldı.
Vali Topaca, yemekte yaptığı konuşmasında Bakan Bozkır’ı ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade ederek “Sayın Bakanımıza Habib-i Neccar diyarına, Beyazıd-i Bestami Hazretleri’nin memleketine, Seyit Ahmet Kuseyri hazretetlerinin memleketine hoş geldiniz diyorum. Hatay hakikaten her yönüyle, hoşgörüsüyle, sevgisiyle, saygısıyla, topraklarının bereketiyle, insanlarının güzelliğiyle herkesi kucaklayan, çok geniş anlayışıyla Türkiye’de ve dünyada örnek bir kenttir. Bu kentin sadece toprakları bereketli değil, insanlarının gönlü de çok zengin. Öyle iki 409 bin Suriyeli misafirini sorunsuz bir şekilde ağırlayabilen, onlarla sofrasını, sevgisini paylaşan, onlarla mahallesini paylaşan, onlara arka çıkan, onların çocuklarına sahip çıkan bir kenttir. Tabi 409 bin kişiyi sorun yaşamadan bir arada tutmak, hayatı normal akışında sürdürmek her ülkenin, herkesin yapabileceği bir husus değildir. Bu kent, bu binlerce yıllık birikimi ile, anlayışıyla bunu en güzel şekilde yapıyor; hiçbir şikayet ve sorun da söz konusu olmuyor. İnşallah bunu yapmaya devam edeceğiz. Onlar, kendi ülkelerine barış sağlanıp oraya sağ salim dönünceye kadar devletimizin ve ülkemizin politikası çerçevesinde bunu dünyaya örnek olacak şekilde yapacağız.
Yine bu kent, verimliliğinin yanında aynı zamanda çalışkan insanların da bulunduğu bir kenttir. Çalışma alanı aslında 5400 km² olmasına rağmen, Türkiye sanayisine çok ciddi katkıları olan, birçok ürün bazında da Türkiye’de başı çeken bir konumdayız. Özellikle İskenderun bölgemiz sanayide ön plana çıkmıştır. Kırıkhan, Samandağ gibi bölgelerimiz tarımda ön plana çıkmış ve ihracat konusunda da dünyanın her tarafına bir şekilde erişebilen bir konumdayız. İnşallah bu potansiyeli, sayın cumhurbaşkanımızın ve başbakanımızın gelişlerinde de ilan ettikleri Amanos Tüneli projesi ve Hassa ilçemize yapılacak organize sanayi bölgesi ile -ki o 45.000 dönüm arazi üzerine kurulu ama bunun 180.000 dönüme kadar çıkma ihtimali var- ülkemizin ekonomisine ve çevre bölgelere yapacak önemli katkıları da önümüzdeki yıllarda daha da arttıracak. Ekonomik olarak ülkemizin en büyük beş ekonomisinden birisi olacak bir potansiyele sahiptir. Bunu, Hatay’ımızın çok çalışkan ve değerli insanlarına borçluyuz. Devletine bağlı, milletine bağlı, kuvvetli inancıyla, sevgisiyle, hoşgörüsüyle geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyoruz.
Bu kentte kilise, havra, cami yan yana. Müslümanı çan sesinden rahatsız olmayan, Hristiyan’ı da ezanından rahatsız olmayan; biri diğerinin mutlu gününde, bayramında, aynı şekilde bu bayrama katılıp birlikte ibadet edebilen; birlikte Allah'a dua edebilen, inanç ayrımını öne çıkarmayan ve memleketini seven insanların bulunduğu bir kenttir. Kutlu Doğum Haftasında Musevi cemaatinin, Hristiyan cemaatinin mensuplarıyla birlikte dua ettik. Önümüzdeki Pazar günü yine Hristiyan hemşerilerimizin bir programı var. Bizler de oraya katılıp yine birlikte Allah'a dua edeceğiz. Dolayısıyla bu kent birçok şeyi aşmış, birlikteliği, ortak çalışmayı, ortak iş yapmayı, iş yaparken de inancını, dinini, mezhebini sorgulamayan bir kenttir. Türkiye’ye ve dünyaya örnek olan bir kenttir. Ben bu vesileyle hemşerilerime ve dostlarımıza, vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Sayın Bakanımıza da bizim dertlerimizi, kentimizin sorularını arz ettik. Hükümetimiz nezdinde sorunlarımızı takip edecek gündeme getirecek. Kendilerine ilimizde bugün düzenlenen Avrupa Birliği süreci ile ilgili bilgilendirme toplantısı dolayısıyla şükranlarımı sunuyorum. Bu toplantının kentimize önemli katkıları olacağını düşünüyoruz. Vatandaşımız zaten bu sürece hazır. Biz de Hatay olarak ülkemizin Avrupa Birliğine giriş sürecinde kendilerine başarılar diliyoruz.” temennileriyle sözü Sayın Bozkır’a verdi.
Türkiye’nin Avrupa Birliğine katılım sürecinin sadece tanığı değil, aynı zamanda önemli aktörlerinden biri olan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Volkan Bozkır ise Hatay’ın kendisi için çok önemli bir yeri olduğunun altını çizerek konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Gerçekten Sayın Valimizin bu güzel konuşmasından sonra konuşma yapmak zor. Öyle ki ben ancak ona katılmakla yetinirim. Bütün ömrümüz boyunca ve Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecekte ulaşmak istediği noktalar bakımından çok önemli bir husus var. O da hiç kimsenin kendini öteki olarak hissetmediği, kimsenin etnik yapısına bakılarak, dini yapısına bakılarak, yaşam biçimine, dini inancına veya kıyafetine bakılarak herhangi bir ayrıma tabi tutulmadığı bir noktaya doğru elbirliğiyle gitmek istiyoruz. Bu tabi dünya için de bir örnek olacak. Ve Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti’nden gelen bu hoşgörü kültürü ile, birlikte yaşama kültürü ile bunu başarmaya en fazla yakın olan bir konumda. Biz İstanbul’da bakanlığımızın bir ofisini açmak istediğimizde; istedik ki Ortaköy gibi bir yerde, caminin, kilisenin, havranın olduğu bir noktada olsun ki ulaşmak istediğimiz noktaya ilişkin bir örnek teşkil etsin. Bu özellikler Hatay’da da var. Burada gerçekten kadim bir kültürü yıllarca, asırlarca sürmüş bir hoşgörünün, birlikte yaşama adabının, birbirini sevme, birbirine kardeş olarak düşünmenin en güzel örneğini Hatay’da görüyoruz. Türkiye’nin ulaşmak istediği hedeflere doğru emin adımlarla ilerlediği şu günlerde, bizleri bu hedeflerden uzaklaştırmak amacıyla hayinane projelerle Türkiye'ye zarar vermek isteyen mihrakların olduğu bir ortamda, Hatay’da bugün yaşadıklarımızı yaşamış olmak, bende çok büyük bir memnuniyet, çok büyük bir iz bıraktı. Her gelişimde de bu izle buradan ayrılıyorum. Çok içtenlikle söylüyorum bütün bu sıkıntılı zamanda, bugünkü toplantıda 1500’ün üzerinde Hataylı sivil toplum temsilcisiyle, Hataylı vatandaşlarla bir araya gelerek bayrağımızın dalgalandığı ortamda coşkuyla İstiklal Marşı’nı söyleyerek, göğsümüzü gere gere "Biz korkmuyoruz, bugünlerde bir aradayız, tek yüreğiz ve terör bizi korkutamaz, terör bizden korksun” mesajını çok güçlü bir şekilde verdik." dedi.
Sivil toplumun bir araya gelmesinin, birlikte hareket etmesinin çok önemli olduğunu ifade eden Bakan Bozkır, demokrasinin temel unsurunun sivil toplum olduğunun altını çizerek “Tenkit eden, görüş bildiren, proje üreten, fikirlerini söyleyen sivil toplum kuruluşları olmadan demokrasi yeşeremez, kendini geliştiremez. Bu noktada geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyorlar. Bu enerji dünyada belki de sadece bu ülkede var. Hakikaten bir şey yapmak isteyen, işini seven çok önemli bir haslete sahip bir Türkiye Cumhuriyeti yaşıyoruz ve bundan iftar ettiğimiz gibi bununla geleceğe güvenle yürüyeceğimizi kesin bir kanaat olarak görüyoruz.
Bugün belediye başkanlarımızla da bir araya geldik. Ben çay kahve içip sohbet edeceğimizi düşündüm ama onlar heyecanla her biri ayrı bir projeyle bir şeyler yapmak istediklerinden bahsettiler. Şimdi de bir masada hep birlikte dayanışma içerisinde oturan başkanlarımız bana notlar yazacaklar; ben de bunu Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanacak olan Bakanlar Kurulunda Hatay’da gördüklerim ve yaşadıklarım, Hatay’ın ihtiyaçları bunlar, neler yapılmalıdır, bütün bunları kendilerine arz edeceğim.
Bugün burada semavi dinlerimizin temsilcileri de var. Onların burada olmaları bizi çok mutlu ediyor. Birlikte yaşıyor olmamız, bu ülkenin sorunlarını birlikte paylaşmamız, geleceğe birlikte güvenle bakmamız ve Türkiye Cumhuriyeti’nin gayrimüslim olsun Müslim olsun tüm vatandaşların böyle güzel bir atmosferde bir araya gelmeleri de bizi gerçekten mutlu ediyor. Onlara da aramıza katıldıkları için teşekkür ediyorum. İnşallah Hatay, bir çok özelliği ile güzelliğiyle, tarihi ile, mutfağıyla, insanların hoşgörüsüyle daim olacaktır.
Bugün mevcut haliyle ekonomik olarak potansiyelinin belki çok küçük bir bölümünü kullanan bir bölgemiz. Ama Amanos Tünelinin açılması gibi projelerle sanayinin geliştirilmesi ve turizm alanında olsun, tarımda olsun bütün bu ticaret merkezi olma özelliği ile inşallah müreffeh, zengin bir bölge olacaktır.” diyerek konuşmasını noktaladı.
Kamuoyuna saygı ile duyrulur.