Hatay Valisi Rahmi Doğan, Devlet Övünç Madalyası, Beratı ve Rozeti Takdim Töreninde Şehit yakınları ve gazilerimizle bir araya geldi.

18 Mart 2021 Çarşamba günü saat 14.00’te düzenlenen törende, vatanın birlik ve bütünlüğünün korunması, vatandaşlarımızın huzur ve güven ortamında yaşamaları için en değerli varlıkları olan canlarını feda eden şehitlerimizin yakınlarına ve saygı değer gazilerimiz için Ottoman Otel’de “Devlet Övünç Madalyası, Beratı ve Rozeti Takdim Töreni” düzenlendi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın Okunması ile başlayan tören Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın günün anlam ve önemine binaen yapmış olduğu konuşmayla devam etti.

Vali Doğan konuşmasında, “Şehitlerimizin çok kıymetli aileleri, kıymetli gazilerimiz. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tevcih edilmek üzere gönderilen şehit yakınlarımıza ve gazilerimize vereceğimiz Devlet Övünç Madalyası ve Beratlarını takdim etmek üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız. Öncelikle aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları cennet, makamları ali olsun. Şehitlerimiz bu toprakları vatan yapmak için canlarını hiç gözlerini kırpmadan verdiler. Buradan şehit yakınlarımıza, gazilerimize şükranlarımızı sunmak istiyorum. Görevde bulunduğum süre içerisinde birçok şehit cenazesine katıldım, orada gördüğüm şudur ki şehit babaları, anneleri, eşleri, kardeşleri metanetlerini hiçbir zaman bozmadan, vatan sağ olsun diyebilen bu memleketin Yiğit insanlarıdır. Devletim adına milletim adına bu insanlara şükranlarımı sunuyorum. Gazilerimiz gözlerini hiç kırpmadan yaralandılar, uzun müddet sağlık sorunları yaşamış olmalarına rağmen hiçbir zaman yüksünmediler, vatan sağ olsun dediler. Bu milletimizin büyük bir millet olduğunu, yüce bir millet olduğunu gösteren büyük bir nişanedir. Ben hem şehit yakınlarımıza, hem gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Biz bu topraklarda bin yıldır yaşıyoruz.” dedi.

Malazgirt'ten başlayıp günümüze kadar gelen süreçte, bu topraklarda şehitler verdiğimizi ve bu topraklarda ciddi mücadelelere girdiğimizi ifade eden Vali Doğan, konuşmasının devamında “Çanakkale'den başlayıp Kurtuluş savaşı'na, Kurtuluş Savaşı'ndan Kore savaşına, Kıbrıs Barış Harekatı'na ve terörle mücadelede vermiş olduğumuz büyük mücadelede yüzlerce, binlerce şehitler verdik. Bitti mi bitmedi, niye bitmedi çünkü etrafınızda emperyalistlerin, birtakım ülkelerin farklı hesaplar var. Bugün de kuzeyimizde ve güneyimizde oluşturulmaya çalışılan terör koridorları, kargaşa ve kaos var. Irak'ta başlayan ve 30 yıldır devam eden ve bir türlü de bitmeyen bir savaş var ve bu savaş en çok Türkiye etkilemekte. Fakat bu emperyalist ne demişti, Irak'ta kimyasal silahlar var, biz buraya demokrasi, insan hakları, huzur, barış getireceğiz dediler ve bugün geldiğimiz noktada Irak'ta, 30 yıldır kan var, gözyaşı var, sıkıntı var ve bunların hepsi biraz önce bu ifadelerde bulunan insanların, artık olarak bırakıp gittiği topraklar. Yine hemen yanı başımızda Suriye'de, ortaya çıkan kaos ve kargaşanın nelere yol açtığını en iyi bilen İllerden bir tanesiyiz. Bugün Suriye'nin, diğer topraklarından İdlib’e toplanan 4 milyon insan var. İdlib’in 2011'deki nüfusu 300.000 (üç yüz bin) civarında, bugün 3.700.000 (üç milyon yedi yüz bin) insan çadırlarda, zor şartlarda yaşarken, sağlık, eğitim, altyapı sorunları yaşarken ve Emperyalistler, Avrupalılar sadece şunu diyor, ‘bunlar Avrupa topraklarına gelmez’. Bugün Yunanistan sınırına duvar örmeye başladılar. Denizden Avrupa'ya geçmeye çalışan bu insanlara da her türlü pisliği, rezaleti yaparak, bu insanların üstlerini, başlarını soyarak tekrar Türkiye göndermeye çalışıyorlar. Bu kaos biter mi, bu kaosun bitmesi için Türkiye kendi üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getiriyor. Bugün Türkiye'de 4 milyona yakın Suriyeli mülteciyi biz misafir ediyoruz ve yine Türkiye'nin kontrol altında bulunan Fırat Kalkanı'nda, Zeytin Dalı’nda, Barış Pınarı’nda, Bahar Kalkanı Bölgesi'ndeki insanların da insan ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Bu hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir sorumluluğu, hem de bu milletin tarihten almış olduğu o ulvi güçten kaynaklanan bir ferasettir. Bugün Türkiye olmamış olsa bu sınırlarımızda bekleyen binlerce milyonlarca insanın zor şartlarda neler çektiğini kimsenin bilmesi mümkün değil. Hemen yukarımızda Ukranya Savaşı başladı. Etrafımızdaki komşularımız bundan yüzyıl önceki heveslerinden ve planlarından vazgeçmiş değillerdir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomik olarak, askeri olarak güçlü olması, milletimizin birlik, beraberlik içerisinde olması lazım.” dedi.

Konuşmasının devamında, ülkemizin Savunma Sanayi’nde geldiği son durumu değerlendiren Vali Doğan, “Bugün Savunma Sanayi ile yapmış olduğumuz yatırımları bazıları eleştiriyorlar. Oysa terörle mücadele dönemimizde bize İHA'ları, paramızla uçakları, mühimmat vermeyenleri çok iyi hatırlıyor bu millet. Bugün kendi İHA’sını, SİHA’sını yapabilen, kendini Savunma Sanayi'ndeki ürünleri ile güçlü bir Türkiye'yi tüm dünya göstermeye çalışan, bunun için uğraşan bir millet var. Bunlar büyük hasretler, bugün itibarıyla Savunma Sanayinin yüzde 80'ini karşılamaya yönelik çalışmalar var. Denizlerden karaya, havaya her türlü mühimmatı, aracı yönetmeye çalışan evlatlarımız var. Bugün dünya çapında yazılım yapan, milli yazılımlar üreten çocuklarımız var. Biz bu çocuklarımıza imkan sağladığımız da, bu evlatlarımızın neler yapabileceklerini hep birlikte görmüş olduk. Ben tekrar bu törene gelen aziz şehitlerimizin yakınlarına, ailelerine ve gazilerimize Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına ve milletimiz adına şükranlarımı sunuyorum. Sizler evlatlarınızı bu vatan için verdiniz, en kıymetli varlıklarınızı bu vatan için verdiniz ve gözlerinizden düşen yaşları ben biliyorum. Gözlerinizden yaş düşse de vatan sağ olsun demesini de bilen insanlarsınız bundan dolayı milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu toprakları bize vatan yapan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Gazilerimize sağlık, sıhhat, huzur diliyorum. Bugün şehit yakınlarımıza ve gazilerimize Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tebliğ edilmek üzere gönderilen madalyaları ben tevcih edeceğim. Bugün 81 ilde ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde benzer bir tören olacak. Ben bu vesile ile tekrar geldiğiniz için şükranlarımı sunuyorum, şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık, sıhhat ve huzur diliyorum.” dedi.

Vali Doğan’ın konuşmasının ardından Kahraman Şehitlerimiz ile Saygıdeğer Gazilerimizin kısa özgeçmişlerinin okunmasına müteakip Şehitlerimizin varislerine ve gazilerimize Devlet Övünç Madalyaları, Beratları ve Rozetleri Vali Doğan tarafından takdim edildi.

Program Vali Doğan’ın, şehitlerimizin aileleri ve gazilerimiz ile günün anısına hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.

Törene Vali Doğan’ın yanı sıra, İskenderun Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Murat Fırat, Garnizon Komutanı Albay Tayfun Çağan, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Hayzeran, Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Ataman, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Vali Yardımcısı Aydın Tetikoğlu, Defne Kaymakamı Nevzat Şengök, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Jandarma Komutanı Emrullah Büyük, Sahil Güvenlik İskenderun Grup Komutanı Oğuz Emre Çiçek, STK temsilcileri, kurum il müdürleri, aziz şehitlerimizin kıymetli yakınları, kahraman gazilerimiz ve aileleri katıldı.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.