Hatay Valisi Sayın Ercan Topaca, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş ile birlikte konuk olduğu TV programında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
24 Temmuz 2016 Pazar günü saat 20.00’de HRT Akdeniz Tv’de yayımlanan ve Ali Yolcu’nun hazırlayıp sunduğu Demokrasi Bulvarı adlı programın canlı yayın konuğu olan Vali Topaca, milletimize geçmiş olsun dileyerek sözlerine başladı ve şunları kaydetti: “Büyük bir badire atlattık. Ülkemize, milletimize, devletimize ve demokrasimize bir saldırı, bir kalkışma yaşandı. Millet ve devlet olarak daha dikkatli olmamız gerekiyor. Belki fert fert herkesin demokrasiye, ülkeye, milli iradeye sahip çıkma konusunda uyanık olmanın neticesini de gördük. Aksi takdirde ülkemiz bugün çok farklı şartlarda olabilirdi. Olayın yaşandığı andan itibaren Hatay’da çok hızlı hareket ettik. Ben de, belediye başkanlarımız da, siyasi parti il başkanlarımız da o akşam hemen görüştük. Meydanlara çıkıp belli yerlerde kritik noktaları kamyonlarla tutup yolun kapatılması şeklinde bir talimatım oldu. Bu vesileyle onlara da teşekkür etmek istiyorum, halkımıza teşekkür etmek istiyorum. Çok duyarlı bir şekilde Hatay harekete geçti ve ilimizde bu yasadışı kalkışmanın, darbe teşebbüsünün etkileri çok fazla hissedilmeden Allaha şükür gece 03.00 civarında her şey normal seyrine girdi. Devam eden saatlerde de tabi bir taraftan yaraları sarmaya, bir taraftan da hayatın akışını devam ettirmeye çalıştık. Bu yasa dışı hareketi yapanlarla ilgili de ilk gözaltılar, ilk işlemler saat 4.30-05.00 itibariyle başladı. Bu çerçevede bugün itibariyle, şu saat itibari ile ilimizdeki genel durumu ortaya koymak gerekirse bu kalkışmaya, bu yasadışı darbe teşebbüsüne karışan toplam 1020 kişi hakkında değişik işlemler yapıldı. Bu işle bağlantılı olduğunu düşündüğümüz 894 kişi görevden uzaklaştırıldı. Bunun içerisinde askeri personel, polis, milli eğitim personeli, hakim ve savcılar, üniversitelerden kişiler, vergi dairesinden kişiler var. Şu an itibariyle de 21 kişi gözaltında. Bunların sorgusu emniyette devam etmektedir. Ayrıca bu kapsamda 89 kişi tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Bu 1020 kişiden 27 kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tabii tablo bununla sınırlı değil. Öyle tahmin ediyorum ki ilerleyen günlerde ifadeler alındıkça farklı kişilere de ulaşılacaktır. Yine bugün itibariyle elimizdeki bu yasadışı terör örgütünün kontrolünde bulunan 20’nin üzerinde okul, vakıf ve etüt merkezlerinin hepsine el konuldu. Alınan kanun hükmünde kararname doğrultusunda ilimizde bulunan bu terör örgütü kontrolündeki okullar, sağlık tesisleri de dahil olmak üzere hepsine el koyma işlemleri devam ediyor. Zaten biz Valilik olarak bu olay olur olmaz, daha kanun hükmünde kararname çıkmadan bu kurumları belirlemiştik. İçinde delil olabilecek bazı bilgi ve belgelerin yakılma veya karartılma ihtimaline karşı Valilik olarak tedbiren mühürlemiştik. Bunlar kamu mülkiyetine geçecektir. Tabi bir de şu boyutu var ki bu kurumlar, bu binalar yine milletin parasıyla yapılmıştı. Biz millete ait olanı yine millete iade etmiş oluyoruz. Zannedilmesin ki bu kişiler o okulları, o binaları kendi ceplerindeki parayla yaptılar. Her biri bizim milletimizin yaptığı bağışlarla, hayırseverlerin yaptığı bağışlarla ortaya çıkmıştır. Bu yüzden bu kurumların kamu mülkiyetine geçirilmesinde de bir sakınca görmüyorum.” şeklinde konuştu.
Bakanlar kurulu tarafından ilan edilen olağanüstü hal ile ilgili de vatandaşlarımızı bilgilendiren Vali Topaca, olağanüstü halin bir kanuna dayalı olduğunu ve bir nevi yönetim biçimi olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Üç durumda olağanüstü hal ilan edilir: Tabii afet durumunda yağmayı önlemek için; salgın hastalık olduğu bir ülkede çok geniş tedbirler almanız gereken durumlarda ve en önemlisi de bugün yaşadığımız gibi şiddet olaylarının artması, kamu düzenini ciddi şekilde tehdit altında kalması durumunda anayasamıza göre olağanüstü hal ilan edebilir. Bugün ilan edilen olağanüstü hal de, şiddet olaylarının ve kamu düzenini tehdit eden olayların artma ihtimaline karşı bir anlamda Devletimizin, milletimizin huzur ve sükûnetini sağlamak için aldığı bir tedbirdir. Tabi olağanüstü hal ilan edildiği zaman devletin kendini koruyacak bazı ilave yetkilere ihtiyacı olur. Bakanlar kurulu kararı ile çıkarılan kanun hükmünde kararnameler, normal yönetim zamanında olmayan bazı yetkileri yöneticilere, Bakanlar Kurulu ve Bakanlara tanıyabilir. İllerdeki olağanüstü hal ile ilgili yetkileri de valiler ve kaymakamlar eliyle kullanır. Şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum; bizim ilimizde alacağımız tedbirler, vatandaşlarımızın endişe ettiği gibi insanların demokratik haklarını sınırlandıracak uygulamalar şeklinde olmayacaktır. Temel amaç, bu terör örgütünün faaliyetlerini, vatandaşlarımıza veya devletimize verebilecekleri zararları ve tehlikeleri önlemek olacaktır. Vatandaşlarımız bu konuda rahat olsunlar. Bu hususta Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve Bakanlarımızın açıklamaları oldu zaten.”
Tüm Tedbirlerimiz, Vatandaşlarımızın Hayatının Etkilenmemesi İçin Olacak
Olağanüstü bir durumdan geçtiğimiz için içerisinde bulunduğumuz puslu ve sisli ortamdan yararlanmaya çalışacak art niyetli kişi, grup veya uluslararası oluşumlara karşı da milletimizi uyaran Vali Topaca, “Bu tür girişimleri de önlemek maksadıyla kentimizin değişik yerlerinde daha önceden almış olduğumuz arama ve yol kontrolleri gibi bazı tedbirleri daha da etkin hale getirebiliriz. Bu zaten Hataylı hemşerilerimizin çok yabancı olduğu bir konu değil. Sınırı ili olmamızdan dolayı Suriye’de yaşanan iç karışıklıktan dolayı ilimizde zaten bir hareketlilik mevcut. Biz sadece daha önce aldığımız tedbirleri biraz daha genişletebiliriz. Bu asla normal hayatını yaşayan vatandaşlarımızın, ticaret yapan vatandaşlarımızın hayatını etkilemeyecektir.15 Temmuz’dan önce Atatürk caddesinde, Kurtuluş caddesinde, İskenderun’da, Dörtyol’da, Reyhanlı’da nasıl geziyorsa, tarlasında, bağında, bahçesinde nasıl çalışıyorsa yine çalışmaya devam edeceklerdir. Vatandaşlarımızın hayatında bu anlamda değişen hiçbir şey olmayacaktır. Sadece biz daha fazla çalışacağız. Polisimiz, askerimiz daha fazla görülecek, vatandaşımıza güven verecek. Bunun da amacının vatandaşımızı korumak olduğunu ifade etmek istiyorum.”
Ben buradan vatandaşlarımıza da seslenmek istiyorum. İnsanlarımızın binlerce yıldır oluşturduğu bu hoşgörü ortamının ortadan kaldırılmasını telkin edecek bazı provokatif girişimleri derhal bizlere haber versinler. İnanç farklılıklarını bir kavga ortamına dönüştürecek, bir huzursuzluk ortamına dönüştürecek faaliyetlere izin vermeyiz. Vatandaşlarımızdan da bu konuda destek bekliyoruz. Bu tür girişimleri birlikte yok edelim. Ki Hataylı hemşerilerimiz bunu bin yıldır başarmaktadır. Böyle olağanüstü bir durumda, devletimizin ve milletimizin birliğine yapılan bu ciddi kalkışma ve onu yok etmeye yönelik bir teşebbüsün olduğu ortamda da vatandaşlarımız sorumlu davranacaktır. İnsanımız düşüncelidir ve bunu idrak edecek bilgiye de sahiptir. Nitekim hangi inanca, kültüre sahip olursa olsun herkes sokaklara dökülmüş ve demokrasisine, bayrağına sahip çıkmıştır.” İfadelerini kullandı.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş ise ülkemizin ve milletimizin yaşadığı bu zor süreçte sorumluluğunun gereğini yaparak hem devlet adına hem de Hatay insanı olarak yaptıkları için Sayın Valimize teşekkür ederek sözlerine başladı ve: “Gerçekten de Sayın Valimiz Hatay ile ilgili bütün konulara vakıf. Devletin işleyişini bilen ve buradaki nezaketi ve insanlarımızın hassasiyetini bilen bir insan. Tüm çalışma arkadaşlarımız da bilir ki Sayın Valimiz hem adil hem de eşit bir şekilde tüm insanlarımıza aynı mesafeyle yaklaşmakta. Çünkü biliyoruz ki ülkemizin çok hassas ve gözbebeği olan bir yerde görev yapıyoruz. Tabii ki devletimizin başı Sayın Valimizdir ve hükümetimizin de buradaki temsilcisidir. Biz de Hatay halkının seçtiği büyükşehir belediye başkanı olarak birlikte çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Ve bugüne kadar birçok önemli problemi birlikte çözdük onun başkanlığında. Hatay gerçekten de son yıllarda en şansı dönemini yaşıyor. Bunu birlikte çalışma dinamiğine bağlıyorum.
Halkımız bu 15 Temmuz sürecinden itibaren hiçbir siyasi görüş ayrımı fark etmeksizin hem cumhuriyetine hem de demokratik parlamenter sistemine sıkı sıkıya bağlandı ve sokaklarda olsun, evlerinde olsun bu olayı lanetledi; demokrasiye sahip çıkma gayreti içerisinde oldu. Şunu biliyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti kurulurken 36 etnik unsur önce Çanakkale’de, sonra Kurtuluş Savaşı’nda omuz omuza savaştı. Biz bu neslin evlatlarıyız. Bu sıkıntılı günleri de el ele vererek birlikte omuz omuza aşmayı bileceğiz. Nitekim Pazar günü Sayın Valimizin başkanlığında yaptığımız toplantıda da tüm milletvekillerimiz, il başkanlarımız ve ilçe belediye başkanlarımız hep bir aradaydık. Demokrasiye hep birlikte sahip çıkalım ve büyük bir miting yapalım diye düşündük.” ifadelerine yer verdi.
Hatay halkını Pazartesi günkü mitinge davet ettiğini yineleyen Başkan Savaş, konuşmasının son kısmında ise şöyle konuştu: “ Hemşerilerimiz oraya demokrasisine, cumhuriyetine, geleceğine sahip çıktığını bilerek gelsinler. Herkes en çok sevdiği, hepimizin en çok sevdiği, özgürlüğümüzün meşalesi ve cumhuriyetimizin göstergesi ay yıldızlı bayrağı ile gelsin lütfen. Şunun bilinmesini istiyorum ki ilk defa Hatay’da tüm partilerin bulunduğu bir organizasyon yapılmaktadır. Ben de Hatay halkının bu organizasyona kendisine yakışacak şekilde sahip çıkacağını düşünüyorum.”
Temamız Milli Birlik Ve Kardeşlik Olacak
Programın son bölümünde ise Vali Topaca, halkımıza bir duyuru yapmadan önce “Pazartesi günkü buluşmamıza katkı veren milletvekillerimize, büyükşehir belediye başkanımıza, il başkanlarımıza, ilçe belediye başkanlarımıza teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bu özlenen bir tabloydu. Aslında biz Hatay’da yavaş yavaş bunun altyapısını da yapıyorduk. Yani darbe teşebbüsü olmasa da biz böyle bir buluşmaya doğru gidecektik ama bu darbe girişimi kenetlenmemize vesile oldu. Duygularımızın daha yoğun yaşanmasına vesile oldu. Dolayısıyla biz de milli birliğimize ve kardeşliğimize bu buluşma ile sahip çıkacağız. Bütün vatandaşlarımızın Pazartesi günkü buluşmaya Türk bayrağını alıp gelmesini istiyorum. Orada Türk bayrağından başka herhangi bir simge ve renk olmayacaktır. Oradaki temel tema milli birlik ve kardeşlik üzerine olacaktır. Alevisi, Sünnisi, Hristiyanı, Musevisi, bütün vatandaşlarımızı bu buluşmaya davet ediyorum. Orada herkes kendisinden bir parça bulacaktır. Hatay’da ne kadar kültür varsa onun yansımasını ora göreceğiz. Dolayısıyla bu sadece Hatay için değil ülkemiz ve insanlık için çok önemli bir buluşma olacaktır. Dünyaya vereceğimiz bu örneğin kuvvetlenmesi ve daha iyi anlaşılması anlamında bütün vatandaşlarımızı orada Türk bayrağı ile, İstiklal Marşıyla buluşmaya davet ediyor ve yarın akşam 20:30’dan itibaren Köprübaşı mevkisine bekliyoruz.
Ben bu vesileyle sağduyulu yaklaşımlarından dolayı öncelikle halkımıza, sonrasında ise milletvekillerimize, büyükşehir belediye başkanımıza ve ilçe belediye başkanlarımıza, parti il başkanlarımıza teşekkür ediyorum.” dedi.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.